Cuma, 20 Temmuz 2012 - 07:47
Galataport’un ardından Haydarpaşaport projesi de koruma 
kurulundan geçirildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş,
 tarihsel ve kültürel değer taşıyan iki kıyı bölgesinin de ticarete ve 
turizme açılacağını ilan etti.
Dün Beyazıt Meydanı’nda bir kitap fuarının açılış törenine 
katılan Kadir Topbaş, Galataport ve Haydarpaşaport projelerine ilişkin 
yeni açıklamalar yaptı. Tarihsel ve kültürel değeri olan iki bölgenin de
 turizme açılacağını duyuran Topbaş, Galataport için, “bölgenin daha 
sağlıklı ve turizme hizmet eder bir hale getirilmesi arzu edilmekte” 
dedi.
Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından hazırlanan Galataport projesi
Cenevizlilerden bu yana Galata’nın liman olarak kullanıldığını, zaten
 "Galata"nın "liman" anlamını taşıyan bir sözcük olduğunu söyleyen 
Topbaş, limanın turizme hizmet edecek bir bölgeye dönüştürülmesiyle elde
 edilecek milyarlarca liralık ranttan ise bahsetmedi. Topbaş, 
Galataport’un “gecikmiş bir proje” olduğunu, Tayyip Erdoğan ile 
Galataport’un akıbeti hakkında görüştüklerini ve Erdoğan’ın 
Galataport’un “İstanbul’a giriş kapısı” olarak hazırlanmasını arzu 
ettiğini söyledi. 
Galataport defalarca kez ihaleye çıkarıldı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Galataport projesini ilan etmesinden bu yana 7 yıl geçti. Kadir Topbaş’ın, 28 Mart 2004 yerel seçimleriyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının ardından gündeme getirilen Galataport projesi için ilk ihale 16 Eylül 2005 tarihinde gerçekleştirilmişti. İsrailli işadamı Sami Ofer’in Global Menkul Kıymetler patronu Mehmet Kutman ile oluşturduğu konsorsiyumun 4 milyar 33 milyon dolar teklif vererek kazandığı ihale, Mimarlar Odası’nın ve Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nin proje kapsamında hazırlanan imar planlarına karşı açtığı davalar sonucu, 2006 yılında Danıştay’ın projeye ilişkin yürütmeyi durdurma kararı vermesiyle iptal edilmişti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Galataport projesini ilan etmesinden bu yana 7 yıl geçti. Kadir Topbaş’ın, 28 Mart 2004 yerel seçimleriyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının ardından gündeme getirilen Galataport projesi için ilk ihale 16 Eylül 2005 tarihinde gerçekleştirilmişti. İsrailli işadamı Sami Ofer’in Global Menkul Kıymetler patronu Mehmet Kutman ile oluşturduğu konsorsiyumun 4 milyar 33 milyon dolar teklif vererek kazandığı ihale, Mimarlar Odası’nın ve Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nin proje kapsamında hazırlanan imar planlarına karşı açtığı davalar sonucu, 2006 yılında Danıştay’ın projeye ilişkin yürütmeyi durdurma kararı vermesiyle iptal edilmişti.
Danıştay’ın iptal kararı, ihaleyi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı 
yerine Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açtığı gerekçesiyle dönemin Maliye
 Bakanı Kemal Unakıtan tarafından onaylanırken, Unakıtan Galataport için
 hazırlanan imar planının ve mimari projelerin değiştirilmesinin 
ardından Özelleştirme İdaresi’ne yetki verilerek Galataport için yeni 
bir ihaleye gidileceğini söylemişti. Bu tarihten itibaren Galataport, 
ihaleye açılacağı söylentileriyle sürekli gündeme alındı.
Galataport ile binlerce metrekarelik kamu arazisi turizme açılacak
Nisan ayında yeniden gündeme getirilen projenin, 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan geçirilmesiyle inşasının önündeki bütün engeller kaldırıldı. Projenin gerçekleştirilmesiyle bölgenin “İstanbul’un ve Avrupa’nın en önemli cazibe merkezlerinden biri” olmasını hedeflediklerini söyleyen Özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu, yıl sonuna doğru Galataport'un yeniden ihaleye çıkarılacağını açıkladı.
Nisan ayında yeniden gündeme getirilen projenin, 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan geçirilmesiyle inşasının önündeki bütün engeller kaldırıldı. Projenin gerçekleştirilmesiyle bölgenin “İstanbul’un ve Avrupa’nın en önemli cazibe merkezlerinden biri” olmasını hedeflediklerini söyleyen Özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu, yıl sonuna doğru Galataport'un yeniden ihaleye çıkarılacağını açıkladı.
Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne (TDİ) ait olan arazinin 
yap-işlet-devret modeliyle kiraya verileceği proje kapsamında, Karaköy 
Meydanı’ndaki Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü binasından 
Salı Pazarı’ndaki Deniz Ticaret Odası’na kadar uzanan yaklaşık 1,2 
km’lik bir kıyı şeridini kapsayan arazi, kamunun kullanımına kapatılarak
 turizme ve ticarete açılacak.
İBB tarafından, Türkiye’nin “zengin turistlerin ilgi gösterdiği bir 
kruvaziyer limanına ihtiyacı olduğu” iddialarıyla servis edilen proje 
dâhilinde büyük alışveriş merkezleri, oteller, otoparklar, hediyelik 
eşya mağazaları, gümrüksüz alışveriş alanları, fast food restoranları, 
ofisler gibi turizm ve ticaret alanları ile sergi ve fuar alanları 
yapılacak. Bu sayede “milyonlarca lira kâr getirecek bir turizm merkezi”
 olması hedeflenen Galataport kapsamında inşa edilecek yapılar, 
Karaköy’ün tarihi siluetini tamamen değiştirecek ve kıyı-kent ilişkisini
 kopararak Karaköy sahil şeridinin Beyoğlu’yla mekânsal ilişkisini 
kesecek.
Haydarpaşa Garı bir daha gar olarak hizmet veremeyecek
Galata’yı ve Haydarpaşa Garı’nı her seferinde “bir fırsat kapısı” olarak anan Kadir Topbaş, Haydarpaşa için yeni bir koruma imar planının onaylandığını, Haydarpaşaport’un da turizm ağırlıklı bir bölge haline getirileceğini açıkladı. Nisan ayında Galataport ile İBB Meclisi’nden geçirilen Haydarpaşaport, yeni koruma planı dâhilinde önümüzdeki günlerde ihaleye çıkarılacak.
Galata’yı ve Haydarpaşa Garı’nı her seferinde “bir fırsat kapısı” olarak anan Kadir Topbaş, Haydarpaşa için yeni bir koruma imar planının onaylandığını, Haydarpaşaport’un da turizm ağırlıklı bir bölge haline getirileceğini açıkladı. Nisan ayında Galataport ile İBB Meclisi’nden geçirilen Haydarpaşaport, yeni koruma planı dâhilinde önümüzdeki günlerde ihaleye çıkarılacak.
Haydarpaşa Garı’nı 31 Ocak’ta şehirlerarası tren seferlerine kapatan 
İBB, gar olarak yüzyılı aşkın süre  işlevini devam ettirmiş olan tarihi 
binanın Marmaray projesinden sonra işlevini yitireceğini iddia etmiş, bu
 sebeple garın otele dönüştürüleceğini ilan etmişti. Ancak Topbaş ve 
yeni koruma planını geçiren İBB Bayındırlık ve İmar Komisyonu, kültür ve
 tabiat varlıklarının koruma imar planları hazırlanırken öncelikli 
olarak sorunların çözümüne yönelik işlevsel bir sürdürülebilirliğin 
gözetildiğini unutuyor. Kasım 2010’da yanan Haydarpaşa Garı’nın 
çatısının onarımının bugüne dek bitirilmemiş olması da İBB’nin bir 
kültür varlığı olarak Haydarpaşa Garı’na verdiği önemi yansıtıyor.
Haydarpaşa ile Harem bölgesini turizme ve ticarete açacak olan 
Haydarpaşaport projesi, yeni koruma imar planı gereğince, TCDD 
mülkiyetinde bulunan ve Üsküdar’a dek uzanan yeşil alanı “turizm ve 
ticaret alanı” kapsamına alarak büyük oranda kamuya kapatacak. Harem 
Otogarı’nın Haydarpaşaport kapsamında "rekreasyon alanı" olarak halkın 
kullanacağı bir yeşil alana dönüştürüleceği iddia edilse de araziye, 
Osmanlı padişahlarının alanı "Harem Toprağı" olarak adlandırdığı öne 
sürülerek "Sürre Alayları"nı temsilen bir cami inşa edilecek. Mimarlık 
ve şehircilik literatüründe "kentsel açık alan" olarak tanımlanan ve 
kamuya açık sosyal tesisler barındırması gereken "rekreasyon alanı", 
Türkiye’de genellikle ticari ve turistik özel tesislerin yer aldığı bir 
alan olarak düzenleniyor.  
Galataport’un inşa edilmesinin planlandığı arazinin 10 katı 
genişliğinde bir alana yayılacak olan Haydarpaşaport projesi kapsamında 
ise, kruvaziyer yat limanına ek olarak oteller, yat kulüpleri, kongre 
salonları, iş merkezleri, rezidanslar ve AVM’ler inşa edilerek kıyı 
şeridi sermayenin hizmetine verilecek. Alandaki TCDD lojmanları dâhil 
olmak üzere mevcut TCDD yapıları, TMO binaları, silolar ve TCDD manevra 
alanı ise proje kapsamında yıkılacak.
Limanlar özelleştirilerek kruvaziyer limanlarına dönüştürülüyor 
Özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu, önümüzdeki günlerde İzmir’deki yük limanının ve Derince Limanı’nın da özelleştirilmesi işlemlerinin tamamlanacağını açıklayarak, İstanbul Kalamış’ta Türkiye’nin en büyük marinası için imar planları hazırlandığını, Kalamış’ın da ihaleye çıkarılacağını açıkladı.
Özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu, önümüzdeki günlerde İzmir’deki yük limanının ve Derince Limanı’nın da özelleştirilmesi işlemlerinin tamamlanacağını açıklayarak, İstanbul Kalamış’ta Türkiye’nin en büyük marinası için imar planları hazırlandığını, Kalamış’ın da ihaleye çıkarılacağını açıkladı.
İBB’nin liman projeleri sayesinde ekonomik olarak rekabet edeceğini 
öne sürdüğü Barcelona Kruvaziyer Limanı örneğinde de olduğu gibi, 
Türkiye'deki kamuya ait limanlar, işletmelerinin özelleştirmeler sonucu 
uluslararası sermayenin kullanımına verilmesiyle, 'kruvaziyer limanı' 
adı altında ticarethanelere dönüştürülüyor. 2007'de özelleştirilen 
Kuşadası Limanı, 2008'de özelleştirilen Bodrum Yolcu Limanı'nda olduğu 
gibi, Mersin ve İzmir limanları da özelleştirilmelerinin ardından 
gerçekleştirilecek projeler ile Galataport ve Haydarpaşaport gibi 
"kruvaziyer limanı" adı altında turizm merkezine dönüşecekler.
(soL – Haber Merkezi)